16 Eylül 2011 Cuma

TARİHİ SAMANPAZARI FIRINI






Ramazan'da fırınlar çok önemlidir.Çünkü pide Ramazan'nın göz bebeğidir.Babamda Yücel Abla'nın yanına yardım etmeye gidiyordu.Siz şimdi Yücel Abla kim diye sorcaksınız.Yücel Abla oranın sahibi.Tabii eşi Süleyman Abi ile birlikte.Orası çok büyük,elbette büyük olduğu kadar da sıcak.Birde yazın.Off!Sanki cehennem!İşte bu yüzden fırıncıların işi çok zor.Bende Ramazanda babamla birlikte yardım etmeye gittim.İlk önçe herşey çok kolaydı.Ben para alıp veriyor, poşet açıp ekmek veriyordum.Lakin bir tek ekmek kesme makinesinde ekmek kesemiyordum.Aslında babam kesmeme izin vermiyordu desem daha doğru olur.Ben keserim ama babam korkuyor bana birşey olacak diye.Ayrıca babam benim yorulmamı istemiyor.Bana ilk saatlerde eğlenceli gelmişti.Fakat sonradan tam bir facia.Sanki herkes anlaşmış saat sekizde gelelim diye.Eee, müşteri çok olunca ben artık para işini bıraktım.Sadece ekmek vermeyi ve poşet açmayı üstlendim.Son gün ya herkes taa gelecek seneye kadar pide yiyemeyiz diye beşer beşer pide alıyor.Haliyle yorgunluklar da başlıyor.Ben bir bu tarafa bir otarafa koşturup poşet açmaya çalışıyorum,çünkü o gün poşetler çok zor açılıyordu nasıl oluyorsa bir tek ben açabiliyordum o poşetleri.İnanamayacaksınız ama bir adam yedi pide ve beş ekmek aldı.Ardından grup halinde üç çocuk tam hatırlamıyorum ama sanırım on beş ekmek ve beş pide aldı.Bir tane oteldende yirmi beş ekmek siparişi geldi.Yani anlayacağınız çok ekmek sattık.Bir düşünün bir fırın var ve içinde beş binden fazla ekmek var ayrıca bu ekmekler her yarım saatte bir yirmişer yirmişer çoğalıyor ve bu ekmeklerin hepsi bitiyor.Tamam iyi güzel hoş.Ama bu fırında çalışanları bir göz önüne alırsanız sizce beş bin ekmek ve daha fazlası bir makine hızı kadar hızlı değil mi?Bence öyle.Burdaki insanalr çok çalışıyor.Yücel Abla bazen saat on ikiye kadar burda kaldığını söylüyor.Yani insanalarımız saat on ikiya kadar ekmek tüketiyor.Bu Samanpazarı fırınında on ikiye kadar ekmek çıkıyor,çıkan ekmeklerin hepsi sıcakve taze.İnsalarıda ekemk gibi sıcak ve içten.Biz en azından ben küçükken fırın nedir bilmez ama çok sıcak olduğunu bilirdim.O yüzden fırıncı olmak istemez ama kışın fırında oturmak isterdim.Neyse biz konudan sapmıyalım.Nerde kalmıştık?Heh!Tarihi Samanpazarı Fırınında.Demiştim ki çok ekmek sattık demiştim.Yücel Ablayla çalışmak güzel diye devam ediyim.Yücel Abala ile çalışmak çok güzel.Daha doğrusu ordaki herkesle çalışmak çok güzel.Ama şu poşet olayı olmasa.Tamam poşet leri açtık.Bitti.Ben gittim açtım.Ve yine aynı şey en sonunda bütün poşetleri açtım.A -a!Bir baktım poşet bitmiş.Nasıl olur?O kadar çok poşet,o masanın altına sığmayan poşetler,nasıl biter?Eee,poşette kalmadı.Ben gidip poşet istedim.Yücel Abala dedi ki:




-Her müşteriye vermeyin.Bir pide,veya iki pide falan almısşa elinde tasışın veya evi yakınsa elinde tasışın.dedi.




Çünkü az sayıda poşetimiz kalmıştı, mağlum çok ekmek satmıştık o yüzden yani poşetin azlığından değil.Bu arada herkes kuyrukta idi hatta bir ara sıra dışarı taştı.Dışardakiler şanslıydı ama farkında değillerdi.Şimdi diyeceksiniz ne şansı?Bende diyeceğim ki fırın sıcak dışarısı soğuk.Anladınız mı?Ama anlamıyorlar dedim ya.Boşverin siz onları.Biz konumuza geri dönelim Poşet meselesi ve ondan sonra ekmek meselesi.Somun ekmeği tükenmişti fakat herkes somun ekmeği istiyordu.Eee!?Bitmişti somun ekmeği.Kalmıştı kepekli , tam buğdaylı ,köy ekmeği ve uzun ekmek ayrıca yuvarlak ekmek,ama somun ekmeği YOKTU!Tam bir facia.Hemde ne facia!?

Neyse bu faciayı da atlatmıştık.Ve zafer.Zafer yemekti,yemek menemendi,menemen acı idi.Anlayacağınız gözümden yaş gele gele yedim.Ama en azından karnım doymuş,ve mutlu olmuştum.Çok iyi birgün geçirmiştim.

VE MUTLU SON




















































































2 yorum:

  1. Kuzummm... 10 yasindasin sen nasıl bu kadar güzel yazabiliyorsun şaşıyorum. Ama şaşkınlığım bir yana duydugum gururu anlatamam. Seni seviyorum kiz :) Demdesinin kuzusuuuu :))

    YanıtlaSil
  2. Evet Elifciğim,
    Yaşamı şimdiden tanımak iyi bir şeydir. Yaşamın her zaman toz pembe olmadığını yaşayarak tanımana sevindim... Her olaydan yaşam dersi alman ne güzel.
    Bu anlamda yazını çok beğendim..

    YanıtlaSil