26 Eylül 2010 Pazar

TATİLİM

KÖYE GİDİYORUZ


Hepiniz tatilimi merak etmişinizdir.Hadi size anlatıyım.Biz tatile gideceğimiz zaman en azından ben çok heyecanlıydım.Aynı zamanda üzgündüm.Annem gelemiyordu,her zaman ki gibi.Ben bıkmıştım ve ağlayacaktım.Çünkü tatil için çok hayallerim vardı.Hepsi bitmişti.Neyse,işte biz valizlerimizi aldık.Ve yola çıktık tabii annem de vardı.Annemin işyerine yaklaştıkça ağlamamak için kendimi zor tutuyordum.Araba durdu ve tutamadım,ağladım.Annem:



-Aaa Elif ağlama!Bak ben ağlıyor muyum?



-Hayır!Ama ağlarsın.dedim ağlak bir sesle.



Annem bunu ağzı ile söyleyemediği için mektupta yazdı.Biz devam edelim.Annemle vedalaştık.Ve yola koyulduk.Ankara Yoluna kadar ağladım.Sanıırm göz yaşım bitmişti.Ağlamam kesildi.Çünkü güzel şeyleri düşündüm.Ben uyumuştum.Uyandığımda Afyon'da idik.Ve Özdilek'e girecektik.Beni uyandırmalarına gerek kelmadı.Çünkü ben uyanmıştım.Özdilek'e girdik.Ordan hacı dedeme lokum Ömer ve kendim için pişmaniye aldık.Yolda annemi aradık.Ağlamamak için kendimi zor tuttum,çünkü annem üzülüyordu.Bu arada badem şekeri yiyiyorduk.Çok heyecanlı idik.Artık üzülmüyordum.Çünkü babamın sözünü hatırladım:


-Söz köye gittiğimiz gün sizi denize sokacağım.demişti.Ve ben bunları hatırlarken Ömer:


-Afyon'dan çıııktıkkkk!dedi.


Bunu biz Afyon'un üzerinde çizgi olduğu zaman yani çıktığımızı belirten bir tabela olduğu zaman söylerdik.Ama ben hayallere daldığım için kaçırmıştım.Şimdi yolumuz Burdur'a düştü.Çok yaklaşmıştık.Ve Antalya'ya gelmiştik.Koskoca dokuz saat bana bir saat gibi gelmişti.Köye gelmiştik bile.Ben bir dakka bile beklemeden annemi aradım.Annem biraz ağlak bir sesle:

-Güzel kızımmm!Canııım!Orda havalar nasıl? İyi mi?Yoksa burası gibi yakıp kavuruyor mu?

-Anneee!Biliyor musun?Burası orasından on kat daha sıcak!Elli derece kadar bir sıcaklık var!

-Yok canım o kadar değildir!Bir iki derece fark vardır.

-Hayııır!On kat daha sıcak.

-Kızım burası beş derce değil ya!

-Tamam o zaman.Peki kaç derece?

-Kızım burası kırk derece.Yani on derece fark var.On kat değil.

-Tamam anne sen bırak havayı filanda,Ben burada beş erkeğin yanında nasıl rahat ederim?

-Kızım onlar amcaların ve deden ne zarar gelir?

-Anne sen beni anlamıyorsun!Burda sadece senin beni anlaman gerekirken,sen de anlamıyorsun!

-Kızım sen beni şimdiden mi özledin?

-Hayır!

-Doğruyu söyler misin?

-Tamam özledim.Ömer rahat alışır.Ama ben alışamam.

PAŞA İLE TANIŞIYORUM

Denizden dönerken Hasan Amca'mın evinin önünden geçelim dedik.Keşke geçmez olaydım.Pitbul cinsi Paşa adında bir köpek çıktı önümüze.Ömer'in ayağını yaladı.Çok korkmuştum.Ama uzun söredir göremediğim kuzenim Sema ablayı görünce çok mutlu olmuştum.Çünkü geçen sene hiç görüşememiştik.Neyse biz Paşa'ya geri dönelim.Ben kaçtıkca üstüme üstüme geliyordu.Daha hacı dedemin evini ezberleyememiştim.Ama neyse ki bir solukta oraya vardım.Ben tuzlu sudan yapış olmuştum ve koltuk altım çok yanıyordu.Babamın yanı gidiyordum ve o anda onları yanımda buldum.Bana katıla katıla gülüyorlardı.Ama onların da halini bir görseniz,babam:
-Bu da nereden çıktı!dedi.
Ömer:
-Ayyy!diye bağırdı.
Beni görseniz,Ömer ve babamın haline düşersiniz.Ama ben utanmadım.Hem neden utanıyım ki?Ben kötü birşey yapmadım.Hem ben de güldüm.
PAŞA VAR DERDİN VAR!
Bir gece ömer'in kafasını kokluyordu.Sanırım yiyecekti!Ama çok geçmeden babam AKUT durumuna düşüp Ömer'i kurtardı.
OSKAR ÖLMÜŞ VE DAHA YENİ HABERİM OLDU!
Benim en sevdiğim köpek ölmüş.Çoban köpekleri onu öldürene kadar hırpalamışlar.Ahmat amcam zar zor kurtarmış.Hala yaşıyormuş.Ama çok nazlanmış.Ve Ahmet amcam onu istememiş ama vurmak zorunda imiş,ve vurmuş.Ben bu haberi duyunca çok üzülmüştüm.Ama zaten havlamaz birşey etmezdi.İşte ben bu yüzden onu seviyordum.Onu okşayabiliyordum.Ama Paşa'ya hiç birşey yapamıyorum.
BURSA'YA GİDİYORUUUUUZZZ!!!!
Hüseyin amcam çok erken uyanırdı.Ve bizi o uyandırdı.Uyandık ve üstümüzü giyindik.Kahvaltı edip yola çıktık.Saat 7:30'da çıkmıştık.Her şeyimizi yarım saate yapmıştık çünkü çok heyecanlıydık!Herkes ile vedalaştık.Biz giderken dedem ağladı.Bir an içimden dedemin yanında kalmak geldi.Ben çok üzülmüştüm.Dedem bana daha önce hiç sarılmadığı kıadar sıkı sarılmıştı.Hiç aklıma gelmezdi bu kadar çok üzüleceğim.Bir an dedem:
-Yazın gene gelin olur mu?dedi.
-Tabii dedeciğim,tabii geliriz.dedik.
Ve yola koyulduk.Şu anda size bunları anlatığıma göre Bursa'dayım.

2 yorum: